Haber

Adil Can Atay’ın davası devam ediyor

İş adamı Adil Can Atay’ın, mimar eşi Polen Atay’ı öldürmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Adil Can Atay ve partinin avukatları katıldı. Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da hazır bulundu.

Bilirkişi raporunun belgeye sunulduğu duruşmada, söz konusu rapor okundu. Raporda, “Şikâyetçi Polen Atay’ın muayene bulguları ile boynunun ön kısmındaki deri lezyonunun bağlamadan mı yoksa intihar eyleminden mi kaynaklandığı arasında tıbbi bir ayrım yapmanın mümkün olmadığı” bilgisine yer verildi.

Rapora karşı beyanı sorulan sanık Atay, raporun aleyhine olan kısımlarına katılmayarak, şikayetçinin haksız menfaat elde etmeye çalıştığını iddia etti.

Şikayetçi avukat Sibel Engin ise fotoğrafların olay gününe ait olmadığını belirttiği raporun geçersiz sayılması gerektiğini savundu. Engin ayrıca bilirkişiler hakkında “resmi evrakta sahtecilik” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından suç duyurusunda bulunulmasını da talep etti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Abdullah Yılmaz da rapora katılmadığını belirtti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, duruşmayı erteleyerek taraflara rapora karşı açıklama yapmaları için süre tanıdı.

davanın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar Adil Can Atay ile Polen Atay’ın 22 Haziran 2019’da evlendiği, Polen Atay’ın ise 13.05.2019 tarihinde eşinden şiddet gördüğü iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu belirtildi. 14 Temmuz 2020.

İddianamede Polen Atay, “Öldüğümü sanıp intihar süsü vermek istedi. Beni neyle boğmaya çalıştığını bilmiyorum. Kesinlikle intihara teşebbüs etmedim. 3 gün yoğun bakımda kaldım. günlerce beni iple mi yoksa elle mi boğmaya çalıştığını hatırlamıyorum. Vurulduğunda bayıldım. Çok sert vurulduğumu ve boğulduğumu biliyordum.” “Kaldığımı hatırlıyorum. Ayrılmak istediğimi söylediğimde dövüldüm.” Formda bir açıklama var.

Sanık hakkında “Eşi kasten yaralama” suçundan hazırlanan ve 1,5 ile 4,5 yıl arası hapis cezasını da içeren iddianame, gönderildiği İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nce incelendi. Olayın 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası gerektiren “Eş kasten öldürmeye teşebbüs” kabahati kapsamına girdiğini belirten mahkeme, belgeyi İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu