Yeşilçam’ın katledilen vampir güzeli: Feri Cansel! Tatile geldi, cenazesi çıktı…
Türk sinemasında “vamp” yani “erkekleri baştan çıkaran kötü kadın” rolüyle tanınan güzel oyuncu Feri Cansel’in çalkantılı yaşamının öyküsüdür.
1944 yılında Kıbrıs’ta dünyaya gelen Feriha Cansel aynı zamanda İngiliz vatandaşıdır.
Küçük yaşta Lefkoşa’dan ayrılan Cansel, eğitimini Londra’da tamamlayarak kuaförlük mesleğini üstlendi. Para kazanmanın ne demek olduğunu öğrenen ilk kişinin hayata atıldığı yer burasıdır.
Çocuk gelin oldu
O yaşlardan beri kıpır kıpır olan Feri Cansel yerinde duramaz. Ancak 15 yaşında ailesi tarafından zorla evlendirilir.
Gönlü razı olmasa da ailesine karşı gelemez. 4 yıl sonra hayatındaki en değerli varlığı kızı Zümrüt’ü kucağına alır.
Türkiye’ye tek yön bilet
1960’lı yıllarda herkes Avrupa’ya gitmek için uğraşırken, Feri Cansel Türkiye’ye bilet aldı. Turist vizesi ile ülkeye gelen Cansel’in sadece 6 ayı var. Ama konuttaki hesap çarşıya sığmaz.
Feri Cansel İstanbul’da dansöz arkadaşıyla soluğu keser, hemen Pangaltı’da ev alırlar.
1964 yılında Taksim’deki Parisien Club’da ‘servis hostesi’ olarak işe girdi. Fiziği ve sevimliliğiyle görenleri yeniden kendine hayran bırakan Kıbrıslı Feriha Cansel, striptiz yıldızlığına doğru ilerliyor.
Yıldızını parlatacağı dünden belli.
Sinema kariyeri
Aynı yıl yapımcılığını Nedim Otyam’ın yaptığı Kan ve Gurur filminde Ahmet Mekin ile kameraların karşısında bulur kendini.
Geçmişi kirli bir kadın, ona şantaj yapan kötü bir adam ve bir avukatın hikayesinin anlatıldığı bu filmle birlikte adı önce “Cansel” sonra da “Feri Cansel” olur.
Yılmaz Güney-Feri Cansel aşkı
60’lı yılların sonunda Yılmaz Güney ile yolu kesişen Cansel, ona aşık olur…
Çirkin Kral’a aşık olan Feri Cansel, onun hakkında şu sözleri kullanıyor:
“Yılmaz Türkiye’de tanıdığım en iyi insan. Aklından geçeni, düşündüğünü söyleyen adam. Yakışıklı, güçlü, bilgili, sert, Kaya gibi. Benden 15 yaş büyük bir adamla evlendiğimden beri. 13 yaşında hayatım boyunca Yılmaz gibi her istediğini elde eden, daha doğrusu kapan bir adamdım.” Adamla tanışmak istiyordum. Çok şükür hayallerim gerçek oldu, aradığım adamı buldum. Yılmaz’a aşığım, onu seviyorum. Umarım sonunda hayal kırıklığına uğramam, bu mutlu ilişkiyi mutlu sonla bitireceğim.”
Yılmaz Güney’in de çevresine kendini “Nişanlım” diye tanıttığı söylenir.
Kısa bir süre sonra ayrıldılar. Bu ayrılık Feriha’nın sadece evlilik hayallerini değil, Türk vatandaşlığı alma hayallerini de yerle bir etmiştir.
evlilik formalitesi
Türkiye’de ömrü kısa olan Cansel, 1971 yılında kapıcı Yusuf İzzettin Tuzcu ile 6 bin liraya anlaşarak evlendi. Beyoğlu Evlendirme Dairesi’nde düzenlenen nikah töreniyle Feriha Tuzcu adını alarak Türk vatandaşlığını kazandı.
3 ay sonra Tuzcu’dan ‘ağır geçimsizlik’ gerekçesiyle boşandı.
Erotik filmlerin yıldızı
Düşleri yerle bir olan Feri Cansel küllerinden yeniden doğdu. 1970’lerde gerçek çıkışını yaptı. Erotik sinema çılgınlığından nasibini alan Feri Cansel, hem şirinliğini hem de zekasını kullanarak yeterince ünlü oldu.
Helal Sana Behçet, Ah Deme, Ah De, Hasan Asmaz Basan Alır, Ye Beni Mahmut gibi bir çok filmde rol aldı.
Erotik sinema çılgınlığı sona erdiğinde kadın oyuncular ortada kaldı. Feri Cansel de onlardan biriydi.
katledildi
1979 yılında İzmir’de tanıştığı ticaretle uğraşan Melih Ük’e aşık oldu.
Daha sonra Melih Ük İstanbul’a taşındı ve birlikte yaşamaya başladılar. Moda’da Zümrüt diye bir market bile açmışlar.
Kıskançlık ve ekonomik sorunlar ilişkilerinde krize neden olurken, Cansel’in ölüm fermanı da yazıldı.
1983 yılına gelindiğinde geçimini çoğunlukla kumarhanelerde şarkı söyleyerek kazanıyordu.
Ertesi sabah Bursa’ya gitmeye hazırlanan Feri Cansel, kızı Zümrüt, arkadaşları Pakize Songül Hay ve Seyfi Dursunoğlu ile evde oturuyordu.
Gece geç saatlerde eve gelen Melih Ük, çok alkollüydü.
Ölümünü anlattı
Feri Cansel’in kızı Zümrüt, ölümünü şöyle anlatıyor:
Annem bazı kişisel eşyalarımı almaya gelen Melih ile tartışırken ben odamdan çıktım. Annem ağlıyordu. Bir süre için girdim. Melih’in elinde silah vardı. İlk başta annemi şakalarla korkuttuğunu sandım. Silah sesleriyle tekrar içeri girdiğimde annemin duvara sürtünerek yere düştüğünü gördüm. Silah tekrar patladı ve bilinçsizce annemin üzerine düştüğümü hatırlıyorum. Bu orta namludan çıkan mermilerden biri alnımı sıyırdı.
Feri Cansel’in katili Melih Ük
Melih Ük, cinayetten iki gün sonra Moda’da yakalandı. Karakolda, Feri’nin kendisine ateş etmek için silahı aldığını ve çıkan kargaşa sırasında silahın patlamasına üzüldüğünü söyledi.
1984’teki duruşmada Kemal Melik Ün 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak 7 yıldır cezaevinde olan Ük, aftan yararlanarak cezaevinden çıktı.