ABD basınından ‘Kılıçdaroğlu’ profili: Beklenmedik rakip, ittifak ustası
Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yaklaşırken ABD’nin Washington Post gazetesi, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında bir analiz yayınladı.
Kareem Fahim ve Zeynep Karataş’ın imzasıyla yapılan analizde, Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’a atıfta bulunarak, “Türkiye’de seçimler: Erdoğan’ın rakibi ‘otoriter yönetime’ son vermek istiyor” denildi.
‘KAMPANYA MESAJLARI İYİMSERLİK VE UMUDU TEMEL EDİYOR’
Fahim ve Karataş analizlerine başlarken, Kılıçdaroğlu’nun 8 Mayıs’ta CHP Genel Merkezi’nde verdiği röportajda, bu pazar yapılacak seçimler öncesinde ‘kaos ortamı yaratmaya’ çalışacakları uyarısında bulunduğunu belirterek, “Provokasyonu provoke edecekler. halk. Halkı provoke edecekler” dedi. Kılıçdaroğlu, “İnsanlar hangi zorluklara sebep olurlarsa olsunlar temelde değişimden yanadır. Seçmen ısrarcı olacak, dik duracak” dedi.
Anketlerin Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında kıyasıya bir yarışa işaret ettiğini kaydeden Fahim ve Karataş, “Kılıçdaroğlu’nun kampanya mesajları büyük ölçüde iyimserlik ve umut üzerine kurulu. Bu onun, yıkıcı ekonomik kriz ve Şubat ayında 50.000’den fazla insanı öldüren depremlerin yarattığı travma ile mücadele eden Erdoğan’ın saldırgan söyleminden uzaklaşma ve kamuoyunu harekete geçirme çabasıdır.
‘ADALETE MARKA KILIÇDAROĞLU’NUN ALGISINI DEĞİŞTİRMEYE BAŞLADI’
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına atıfta bulunan Fahim ve Karataş, Erdoğan’ın seçimleri kaybetmesinin Türkiye ve dış dünya için büyük sonuçları olacağını belirterek, seçilmesi halinde Türkiye ekonomisini ve demokrasisini güçlendirmeyi önceleyeceğini, bunu yaparken de Türkiye’nin sonunu getireceğini belirtti. “otoriter yönetim”e.
Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’nin dünyadaki ‘tecritini’ de azaltacağını bildiren gazeteciler, “Analistler, Kılıçdaroğlu’nun Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini eleştirmesine rağmen Türkiye’nin önemli bir ticaret ortağı olan Rusya ile bağlarını sürdüreceğini söylüyor.” Gazete, Kılıçdaroğlu’nun ABD’ye karşı daha ‘dengeli’ bir politikaya işaret ettiğine dikkat çekti.
Erdoğan karizmasına sahip olmayan Kılıçdaroğlu’nun beklenmedik bir rakip olduğu gözlemini paylaşan Fahim ve Karataş, 2017’deki ‘Adalet Yürüyüşü’nden sonra siyasetçiye yönelik algıların değişmeye başladığını söyledi. İstanPol Enstitüsü’nün kurucusu ve direktörü söz konusu yürüyüş, “Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi dönüştürdüğünü topluma gösterdiği an olması nedeniyle bir dönüm noktasıydı.”
‘İTTİFAK İÇİN USTA BİR POLİTİKACI’
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’deki Kürtlere, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise kendi tabanını oluşturan muhafazakar Müslüman seçmene elini uzattığını aktaran gazeteciler, Kılıçdaroğlu’nun “Altı Masa” ve Millet İttifakı’nı kurma çabalarını da hatırlatarak, Seren Sevin Korkmaz’ın analizinin ardından. Şunları paylaştı: “İttifaklar kurma ve rakiplerini kendi saflarına katılmaya ikna etme konusunda usta.”
Kılıçdaroğlu’nun hayatı ve siyasi hayatı hakkında konuşan Fahim ve Karataş, Kılıçdaroğlu’nun mutfağını Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile karşılaştırarak, ‘Kılıçdaroğlu’nun kendisini Erdoğan’dan ayırmak için bir girişimde daha bulunduğunu’ belirtti.
‘KILIÇDAROĞLU’NUN KAMPANYASININ MERKEZİNDE ERDOĞAN YOK’
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Alevi’si. Kendisine bir notla yayınladığı videolu açıklamayı da hatırlatan gazeteciler, Kılıçdaroğlu’nun geçmişte yaptığının aksine seçim kampanyası sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında olumsuz bir telaffuz kullanmaktan giderek daha fazla korunduğunu yazdı. Seren Sevin Korkmaz da Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun kampanyasının merkezinde olmadığı yorumunu yaptı.
Fahim ve Karataş, Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’deki mülteciler için seçim vaatlerine de değinerek, “Partisinin insan hakları, özgürlükler ve demokrasiye destek konularındaki olumlu mesajları, göçmenler ve sığınmacılar konusunda son sınırına ulaşıyor” dedi. İki gazeteci analizlerini Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle noktaladı: “Türkiye bir yasaklar ülkesi. İktidara geldiğimizde Türkiye bir özgürlükler ülkesi olacak.” (DIŞ HABERLER)
